23 Ocak 2011 Pazar

21. Gün

Bu gün diyetimdeki en büyük sınavlarımdan birini verdim. Öğle yemeği yiyeceğim yeri sadece benim belirleyemeyeceğim bir güne başladım. Pazar sabahı şerefine krep yaparak kahvaltımı yaptım. Sonrasında ise işte öğle yemeğim benim dışımda gelişti. Ve bir İtalyan restoranına girerken buldum kendimi. Menü önüme geldiğinde ızgara bir şey bulmak için menüde kaybolurken pizzaları, makarnaları okumamaya çalışarak tam bir konsantrasyonla hedefe yöneldim ve ızgara bulamadım :) Sonrasında ızgara tavuklu ve permesan peynirli Casear  salatada karar kıldım. Tabi sosunu ayrıca getirmelerini istedim böylelikle salatam tamamen masum bir şekilde önüme geldi. Bu arada masaya konan türlü ekmekler ve zeytinyağından hiç bahsetmiyorum bile. Nihayetinde salatamı sadece limonla tatlandırarak yedim. Fakat sonrasında büyük ısrarlara daha fazla karşı koyamayarak (biraz da ayıp etmemek için) Sorbe siparişinden bir kaç kaşık almak zorunda kaldım. (duyanda zorla zehir yedim sanacak, halbuki sadece şahane bir buzlu meyve yedim) 

Şimdi yazıyı okuyanlar demesin ki ne var burada bu kadar büyük bir sınav olacak diye. Sınav şuradaki İtalyan mutfağı benim favori mutfağımdır. Başka hiç bir mutfağa ihtiyaç duymadan sadece türlü ekmekler, zeytinyağlılar, balıklar, makarnalar, pizzalar ve dondurmalarla dolu bu mutfağı şarapla birlikte bir ömür tüketebilirim. Düşünün yani benim için nasıl bir öğün olmuş :)) 

Sonrasında eve geldiğimde köfte yaptım yedim. Buraya kadar her şey iyiydi. Sonrasında babam aradı ve babaaneciğimin 52si dolayısıyla yapılmış olan helvadan getirdiğini söyledi. Bu aralar diyette olduğum için o kadar çok şeye "yemiyorum" diyorum ki, bu sefer bir şey diyemedim ve çıktım aldım helvayı. Sadece bir kaşık tadına bakıp, dua etmeyi planlarken 4 kaşık ağzıma attığımı fark ettim. :( Bir yandan çok tatlı geldi, bir yandan yiyiverdim helvadan düşündüğümden çok. İtalyan sınavını geçtim ama helva da takıldım. Bu da bu haftasonunun itirafı olsun bakalım... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder