30 Mayıs 2011 Pazartesi

Sus Halim

çok konuşasım var ama yazmaya üşeniyorum...
hafta sonu çok içtim, çok yedim. bu gün tekrar kendime gelmeye çalışıyorum.
bu gün çok mu sıkıcı bir gün? size de öyle mi geliyor? yoksa tek mengeneyle sıkıştırılan ben miyim?
yüzüm düşük. bu halimi hiç sevmiyorum. kurtulmaya çalışıyorum ama çırpındıkça batmaktan korkuyorum fazla hareket etmemeye çalışıyorum.
işte böyle.
sus halim. pus halim.

26 Mayıs 2011 Perşembe

14 gün

Kızlar,

Ben hazır çaktırmadan kilo vermeye devam ederken acaba diyorum şu 14 gün diyetlerinden yapsam mı? K-flakes veya Nesfit'in :) Geçen sene bir kere denemiştim de bir yerden sonra içim bayılmıştı tatlı tatlı :))
Hani akşam yemeği niyetine pek gitmiyordu. Gerçi o zamanlar sadece bir kase veriyorlardı, geçen baktım da 14 gün diyetinde, akşam yemeklerinde yanına ızgara falan eklemişler. Öyle daha bir yapılabilir geldi gözüme :) Bilemedim acaba yapsam mı dedim şöyle bir hızlandırıversem metabolizmamı fena mı olur :)

Bu arada sabahki yazıma yorumlarınız çok tatlı, teşekkür ederim. Sizler yorum yaptıkça ben böyle pek mutlu oluyorum :)

İyi ki varsınız canlarım :)

Gelinlik Halim

Bu akşam gelinliğimin 2. provasına gideceğim. Nasıl merak ediyorum kendisini, nasıl heyecanlıyım bilseniz :) Sabah tartıldım, gözlerime inanamadım 67,400 yazıyordu. Geçen sabah da tartılmıştım 67,900 yazıyordu pek umursamamıştım. Ama gerçekten de vermişim, vermeye de devam etmişim. 

Üzerinize afiyet bu günlerde bir de yiyorum ki sormayın gitsin. Her akşam bir dondurma yiyorum (hatta genelde magnum) üzerine meyve, kuruyemiş hatta çikolata... Nasıl oluyor ben de anlamadım. Şöyle ki bütün bir gün öğünlerim, ara öğünlerim, suyum hepsi çok sistemli. Akşam 7 buçuğa kadar tam bir diyet kuşuyum. Ne zaman ki akşam yemeğinden kalkıyoruz, aklım buzluktaki dondurmalara kayıyor ve hopp bir tanesi mideye gidiyor. Bu yüzdendir ki tartıya çıkmıyordum ne zamandır, bu sabah şaşırdım. Çok da mutlu oldum :) 

Metabolizmam kendini aştı sanırım :) 
Akşama prova var ayy nası meraklıyım, nası heyecanlıyım :)))

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Tatlı Halim

Kızlar,

Bu akşam çok tatlı yedim, üzerine yetmedi 1 kutu cola içtim hem de normal. Bu gece şekerden aldığım enerji yüzünden uyuyamazsam hiç şaşırmam :)

İyi geceler,

Öpenzi!!!

17 Mayıs 2011 Salı

Günaydın Halim

Canlarım dün sizlere biraz kötü hissettiğimden bahsetmiştim. Nitekim akşam iş çıkışını bekleyemedim ve 40 dk erken çıktım. Bir sersemlik, bir halsizlik vardı ki üzerimde sormayın. Normalde koşmaktan az biraz daha yavaş yürüyen biri olarak şirketten metrobüse ulaşmam 5 dk sürerken dün 10 dk'ya yakın sürdü. Resmen adım atamıyordum... 

Sevdiceğim de sağolsun "işten erken çıktım kötüyüm" deyince dayanamamış, kalkmış gelmiş beni almaya. Onu görünce kendimi çok daha iyi hissetsem de esas iyileşme uyumamla gerçekleşti. 1 saat bile uyumadım aslında ama yatmak iyi geldi. Neden öyle olduğumu anlamadım ama umarım bu gün de olmaz :) 

Hafif beslenmeye de devam ediyorum, gerçi dün akşam tv karşısında koca bir kase çilek ve dondurma yemiş olsam da "battı balık yan gider" demiyorum. Sanırım bu sefer ki kilo verme sürecimin başarıyla sonuçlanmasının sebebi, çok yediğim günlerin sonrasında "aman nasılsa bozuldu, rahat rahat yiyeyim" dememiş olmam. Evet evet başarımın sırrı bu :)))

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Sancılı Halim

Canlarım, regl oldum ve karnım ağrımaya başladı...
Ne işe odaklanabiliyorum, ne başka bir şey yapabiliyorum. Eve gitmek uyumak istiyorum...

Sabah tartıldım, tartıdaki sayıları görünce çok şaşırdım. Çünkü 68.000 yazıyordu :) Hep 68.400-68.600 görürken tam da regl olduğum gün gördüğüm sayı sabahıma neşe kattı :) Ama o neşeyi şu anda devam ettiremiyorum ne yazık ki :(

Birde regl öncesi bastıran ani tatlı krizlerim bu sefer çok olmadı. Perşembe-cuma günü yaşamıştım ama hafta sonunu krizsiz geçirdim :) İyi oldu şimdi evlilik öncesi tatlı krizi falan azalsın :))

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Güneş Halim

Günaydınlar!!!

Bu gün İstanbul'da güneşe uyanmanın verdiği enerji ile sizlere sesleniyorum.
Az önce bir de dondurma yedim afiyetle :) Onu da itiraf edivereyim dedim hemen :) Şimdi bu dondurma benim yumuşak karnım, diyete falan girdim mi ilk hesap ettiğim şey dondurma olur :) Hatta dukan yaparken bile kendimi yoğurtla yaptığım limonlu dondurmalarla motive oluyordum...

Bu günlerde farklı bir durum yok ben de... Regl olmama az kaldı, onun huysuzluğu, tatlı isteği, açlığa dayanamama hali var üzerimde o kadar :)

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Şişkinlik Hali

Sevgili Göksu blogunda her gün yeni bir kafa paylaşıyor... Çizgisine bayılıyorum zaten bir de böyle her gün çerez gibi çizimleriyle günüme neşe katıyor. Ben de blogun adıyla uyumlu "hallerimle" iki gündür karşınızdayım... 

Dün "gariplik halim" vardı bu günse günlerden "şişkinlik hali" günü. Bu gün öğle yemeğine doğru yine dün yaşadığım açlık halini yaşadım. Öğle yemeğinde lahana sarma, patlıcan-biber közleme ve yoğurt vardı. Közleme+yoğurt ikilisi gayet sağlıklı seçeneklerdi. Gelin görün ki lahana sarma içeriğindeki bol pirinç ile hiç uygun bir tercih değildi. Ne var ki ben yine dün yaptığım gibi açlıkla sarmalardan da yuvarladım. Aslında bu aşamada sarma yerine ekmek tercih etmem gerekiyordu biliyorum ama ben yemek dedin mi sıcak bir şeyler arayan bir insanım. O yüzden sıcak dolmalardan yemeden yapamadım. Şimdi ne oldu peki? Şiştim! Şiş bir karınla oturuyorum, sanırsınız bir yemekte 3 kilo aldım. Nasıl bir ağırlık geldi karnıma anlatamam... 

Demin de Fashion House by Zeto'nun blogunu geziyordum. Ne zamandır diyette biliyorum ve artık kilo verdiği çok belli oluyor. Onun incelmiş vücuduna bakarken içimden "ne güzel verdi kilolarını, ne hoş oldu" diye düşünürken yakaladım kendimi. Oysaki ben de güzel kilo verdim fakat hala hedefime ulaşamadım ya kendimi incelmemiş gibi görüyorum. Sabahları kalkamamak falan hepsi bahane. Böyle düşüncülerimi yakalayınca kızdım kendime. Ne güzel giden bir süreci yavaşlattım diye... 

Sözüm söz olsun, en kısa zamanda rutinim yine benim olsun...

10 Mayıs 2011 Salı

Gariplik Halim

Adresimi değiştirdim, sanki artık bana ulaşamıyormuşsunuz gibi geliyor. Umarım öyle değildir, üzülürüm... 

Bu gün bir gariplik var üzerimde... Sabah her zaman ki gibi kızarmış ekmek ve beyaz peynirden oluşan bir kahvaltı yaptım. Şirkete gelince bir fincan çay içtim. Ara öğün olarak yarım paket Eti Form Kepekli Bisküvi (saman gibi olanlardan, ama ben çok fena alıştım bunlardan yemeye) yedim. Sonra saat 11.30 gibi bir acıkma başladı bende, hadi dedim az kaldı 12'ye bekliyorum. Normalde 12 dedin mi hazır olan yemeklerimiz bu sefer 12.30'a doğru hazır oldu. Fakat o bir saat bana bir gün gibi geçti... Başım dönüyor desem değil, midem bulanıyor desem değil, öyle garip bir hisle boğuştum ki... Ayağa kalksam bayılacakmışım gibi ama bayılmıyorum da... Kısaca açlıktan çok etkilendim. Normalde son yediğim şey tatlıysa veya böyle bol karbonhidratlı bir şeyse böyle hissettiğim olurdu ama bu sefer gayet sağlıklı bir süreç içinde hissettim. Öğle yemeğimizde brokoli çorbası, salata ve börek vardı. (Enteresan bir menü farkındayım, bizim şirkette börek-kısır-patates salatası gibi "gün yemekleri" bazen ana öğün olabiliyor.) Çorba ve salata sağlıklı seçimler ama börek öyle değil. Ne yazık ki o açlığımla pek sorgulama havamda değildim. Neyse yağsız patatesli börekten 3 dilim yedim. Yalnız börek o kadar ince ve küçük dilimlenmişti ki 3 dilimi siz 2 dilim gibi sayabilirsiniz. İşte 13.00'dan beri bir şey yemedim. Saat dört oldu ara öğün saatim. Ama yine aynı şey oldu. Yine öğlen yaşadığım o garip hal çöktü üzerime. Sabahtan kalan yarım paket bisküvimi açtım şimdi yiyorum. Kahve almak için mutfağa gittiğimde börekler çarptı yine gözüme, bir dilim kaptım. Bir yandan karbonhidrat yemek istemiyorum bir yandan da kendimi tok hissetmeye ihtiyaç duyuyorum. 

Ne oldu bana bu gün böyle... 

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Daha çok var!

Hepinize kocaman bir GÜNAYDIN!!! 

Yeni bir haftaya başlıyoruz yine :) Mayısı takvimlerde görür olsak da yine de yaz geliyor :) Benim düğüne çok az kalsa da hala havalar kapalı ve soğuk olduğundan yaza gelmemişiz gibi hissediyorum ve daha çok var hissi ile sakin sakin işlerimi hallediyorum. Bir an havalar ısınıp da düğün günü gelip çattığında bakalım neler yapacağım :) 

Tabi ki bu "daha çok var" hissi kilo sürecimi de etkiliyor. Düğüne kadar biraz daha kilo vereyim diyordum ama maşallah bir serdim kendimi bir serdim... Yok yok kilo almadım ama vermedim de. Her gün 2 Lt suyumu içmeye, ara öğünlerimi yapmaya, pilav-makarna yememeye devam ediyorum ama çikolata ve tatlı yememeyi bıraktım :) 

Bakalım en kısa zamanda aklımı başıma devşirmem dileğiyle :) 

Bu arada sayfamın adını değiştirdim.. http://hafiflikhallerim.blogspot.com/ oldum. Bu blogu Dukan Diyetimle beraber açmış, sonrasında dukanı bırakmış diyete devam etmiştim. Onun için blogun adını değiştirmiş ama adresini değiştirmemiştim. Bu sabah "bu neden böyle kalmış ki" diyerek onu da değiştiriverdim. Ulaşamama gibi bir problem olmaz umarım... 

6 Mayıs 2011 Cuma

Hafta Sonu :)

Bir baktım cuma bitmiş, güneş açmış :) 
Aman ne şahane şeyler bunlar diyerekten mutluluğumu da sizlerle paylaşayım dedim :) 

Şu anda nedense kendimi çok aç hissediyorum. Halbuki ara öğün de yaptım ama midem şu anda asitleriyle kendi kendini imha ediyor sanki :) Bir an önce işten çıkmak ve koşa koşa evde yemeklere yumulmak istiyorum :) İşte böyle coşmamak ve yemeklerde abartmamak için ara öğün yapmamız lazım, ara öğün yapmasaydım şimdi daha da bir aç kurt olurdum heralde :)

Dün sevdiceğimin doğum günüydü, onun şerefine Sahan'a gittik. İki etobur olarak sanırım işin ucunu biraz kaçırdık, en son caddede şiş göbekleriyle sallana sallana yürüyen iki sevgiliydik. :) Sabah tartıldığımda 300 gr fazla çıktım ama bu duruma hiç üzülmedim, arada olur böyle şeyler değil miii :)) O kadar kilo vermişim 300 gr'dan mı korkacağım :)

Ayhh işte böyle şekerler, güneş açtı ya ben de coştum her zaman ki gibi :) 

Öperim hepinizi! Şahane hafta sonlarınız olsun inşallah!!! 

Kahvaltı Sorunsalı

Sabahları nasıl uyanırsınız? 

Ben hep aç uyanırdım. Gözümü açtığımda aklıma ilk gelen şey "kahvaltıda ne yesem acaba?" olurdu. Sabah kalktığında "ayy tokum, canım hiç bir şey istemiyor" diyenleri anlamaz, "nasıl tok uyanılır ki" diye şaşkın şaşkın düşünürdüm. Şaşırmayacakmışsın onu anladım. Ben de son bir iki haftadır aynen böyle tok uyanıyorum. Kahvaltı aşığı ben, zorla 2 dilim kızarmış ekmek ve beyaz peynir yiyebiliyorum. Yumurta delisiydim, şimdi cumartesiden cumartesiye yumurta yapıyorum. Her sabah haşlanmış yumurta yemekten bıkmayacağımı düşünürken şimdi olmasa da olur tavırlarımla yumurtalara burun kıvırıyorum. 

Şikayetçi değilim bu halimden lakin şaşkınım. Ne oldu da sabahları tokluk hissi yaşamaya başladım merak ediyorum :) Ne oldu da caanım yumurtadan uzaklaştım merak ediyorum :) 

Ne kadar tok hissetsem de evden kahvaltı yapmadan çıkmama alışkanlığımı sürdürüyorum. Kahvaltının ne kadar önemli olduğunu bildiğim için illa ki mideme bir şeyler yollayıp metabolizmamı çalıştırmaya başlıyorum. Ama hala merak ediyorum ne oldu? 

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Özledim Sizi

Şekerlerim,

Nasıl yoğun bir haftadayım, nasıl meşgulum anlatamam :) Sizlerle de konuşamadım kaç gündür, açıyorum blogu ama yazı girecek fırsatım olmuyor. İki gündür işten geç çıkıyorum, akşam yemeği düzenim aksadı. Bir de böyle yorgunluk ve açlık halleri birleşince hemen başı dönen bünyeme tatlı takviyesi yapmak durumunda kaldım. Bu arada insanlar hep derdi "aman öyle yoğundum ki yemek yiyemedim" falan diye. Öyle şey mi olur derdim kendi kendime. Oluyormuş. Açlığa hiç gelemeyen ben bile yoğunlukta yemek yemeyi unutmasam da "önce şu işleri bir bitirivereyim" diye düşünürken yakaladım kendimi...

Bu arada hala aynı kilodayım. 68,300'e sabitledim kendimi. Kesinlikle şikayetçi değilim, aksine çok mutluyum.
Hedefime odaklanamasamda olduğum yerde sayabildiğim için bile moralimi bozmuyorum :)

Bu arada yer imi koymuşlar yazıya eklenmek için, hiç durur muyum hemen kullandım yeni eklentiyi :))

1 Mayıs 2011 Pazar

Nisanı da bitirdik

Canlarım,

Nisan ayını da bitirdik. Geldik mayısa..

Hafta sonu yine coştum...

Yedim, yedim, yedim...

Üzgünüm, üzgünüm, üzgünüm...

Yarın yine görüşürüz...

Öpüyorum, öpüyorum, öpüyorum...