16 Şubat 2011 Çarşamba

Söyleyecek çok şey birikti..

Sizlerle konuşmayalı çok oldu.. Bu arada sağolun merak edenler oldu, iyiyim bir problem yok. Sadece diyetle olan sıkı bağımı koparıverdim ve bu yüzden sizlerle yüzleşemiyordum.

"Diyet" denen şeyle çok fazla uğraşıyorum sanırım. Sürekli bir şeyler okuyorum, dinliyorum ve öğreniyorum. Kesinlikle "çok biliyorum" demiyorum sadece biraz dozunu kaçırdım çok fazla çeşit şey biliyorum. Kilo vermek üzerine söylenen pek çok şeyden haberdar oluyorum ve şaşkın ördek gibi ne gelse önüme takip edilebilir bir tarafını bulmaya çalışıyorum.

Bir yanım diyor ki kilo vermek tamamen duygusal bir şeydir, duygularınla bir bağ kurduğun için böylesin veya duyguların yeterince bağ kurmadığın için böylesin. Öbür yanım diyor ki, kilo vermek tamamen fiziksel bir olaydır, senin yediklerinle, hareketlerinle, yediklerini yakmanla alakalıdır. Kilolarının duygularınla bir bağı yoktur diyor.

Sonra "diyet endüstrisi" denen olguyla yüzleşiyorum, yapılan araştırmaların hep diyetle kilo verenlerin verdikleri kiloları aynen hatta fazlasıyla geri aldığını ortaya koyuşunu görüyorum. Peki diyorum o zaman fazla kilolardan nasıl kurtulacağız? Diyet yapmadan fazlalıklar nasıl gidecek? Sağlıklı beslenmenin bir yaşam tarzı haline getirilmesinden bahsediliyor. Katılıyorum bence de, anlık değil ömürlük olmalı fakat sağlıklı beslenme daha çok kiloyu sabit tutmakta işe yarıyor. Vücudumdan atmam gereken fazlalıkları tamamen yok edemiyor. (Ya da ben öyle sanıyorum.)

Bir yandan profesyonel yardım almam gerektiğine inanıyorum öbür taraftan diyorum ki kendi otokontrolüme sahip değil miyim, kilo vermem için illa birilerine rapor mu vermem gerekiyor? Bir yandan profesyonel yardımı düşünüyorum öbür taraftan "diyet endüstrisine" kapılıp giden biri olmak istemediğimi.

Anlayacağınız sevgili izleyenlerim bu blogun sevgili sahibesinin kafası pek karışık. Kilo vermek istiyor ve ne yapacağını bilemiyor....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder